Doğuştan hayallerinin peşinde koşmayı seven, renkli, heyecanlı biri... Dünyayı güzelleştirmek insanları sanatla şifalandırmak fikri. Hayattaki en büyük aşkları kızları Selina ve Sayra. Ciddiye almak istemiyor hayatı çünkü bugün zaman dünden de kısa...

İdil Berf hem ressam hem de şair kimliğiyle çok yönlü bir ruhtur. Çocukluğundan bugüne denize yakın yaşamış, resimlerinin ilk görülerini berrak sulara yansıtmıştır. Knidos mitolojisi, tanrıçalar, deniz insanları, el değmemiş doğasal imgeler sanatına ilham veren konulardandır. Maison Magi’ de dünyanın her yerinden gelen sanatçılarla buluşmayı ve üretmeyi hayal ediyor.

İstanbul’da 1967’de dünyaya geldi.Görsellik ve estetik değerlere olan merakı Güzel Sanatlar eğitimi almasında çok büyük bir önem taşımaktadır.Profesyonel iş hayatını çeşitli markalarda Kreatif Direktör olarak Marka Konseptleri hazırlayarak geçirdi. ‘’Yaşanan bir evi, bir kültür ve sanat merkezine çevirme projesi’’ MAISON MAGI ailesine katılma sebebi ve en büyük heyecanı oldu.

Çok genç yaşta başladığı gazetecilik serüvenine daha sonra reklam ve halkla ilişkiler olarak devam etti. Kendi reklam şirketini kurarak bu sektörde çok uzun yıllar emek verdikten sonra Datça’ya taşınarak free lance olarak halkla ilişkiler görevini sürdürdü. Bu dönemde sonradan da çok samimi dostu olan Sena Pir ile tanıştı. Ve yine uzun bir süre Datça’ daki Mehmet Ali Ağa Konağı diğer adıyla Kocaev’in kadrosunda yer aldı. Uzun yıllar süren dostlukları onları tekrar olağanüstü güzel bir projede birleştirdi. Maison Magi; sadece bir mekan değil gerçekten doğayı, samimiyeti, güzelliği, dostluğu ve hayatı yeniden anlamlandıran bir yer olacak herkes için...

Doğaya, huzura, güzelliklere, canlılara ve tabii ki can dostu Alacan'a gönülden bağlı bir yaşayan. Hayatının ikinci aşamasında da Datça'da ilham ve yaratıcılıkla dolu bir dünyayı heyecanla keşfe çıkıyor.

20 senedir bahçıvanlık yapıyor. Şimdi portakal, limon, erik, kayısı ağaçları arasında Maison Magi ailesiyle çalışıyor.

Yirmi üç yıllık profesyonel hayatım boyunca edindiğim deneyimlerin ardından, İstanbul’un kalabalığından Datça’nın huzuruna yöneldim. Doğaya dönüş ve sade yaşam arzum beni bu yola çıkardı. Maison Magi’ye katılmak, sadece bir oluşumun parçası olmak değil, ruhumu besleyen bir yolculuğa adım atmaktı. Bu proje, bana huzur ve heyecanla birlikte hayatıma gerçek bir anlam kattı.